Psikodrama nedir

Psikodramaya giris


Marcia Karp tarafından
Turkce tercumesi Nese Karabekir

Ezgin tarafindan yapildiKucuk kiz annesine sordu: ‘ Hayat nedir?’ . Annesi cevap verdi: ‘ hayat sen buyumeyi beklerken sana olandir’.

Psikodrama hatalari cezalandirmayan bir hayati uygulamali olarak yasama yolu olarak tanimlanabilir; yani buyumeyi yasarken uygulama halidir denebilir. Grup icinde hareket halinde akip giden kisinin hayatina farkli bir sekilde bakma durumudur. Herhangi bir durumda ne olur ne olmuyor’a bakma halidir. Kisi gecmisten veya gelecekten bir sahne getirse bile her sey bu anda simdide gerceklesir. Grup protagonistin gozunden sanki bir video seyreder gibi hayatin bir bolumunu canlandirir. Protagonist kendi kisisel gerceginin temsilini sunar. 1900 larin ilk donemlerinde J.L.Moreno Viyanada psikodramayi kurarken psikodramayi ‘gercegin dramatik metod yardımıyla bilimsel kesfi’ olarak tanimlamistir. Moreno (1953) din olmayan bilim ve bilim olmayan din olabilecegini gozlemistir. Su baglantiyi sunar:’ Tamamen terapotik bir surec tum insanliktan daha az objektif olamaz’

Psikodrama hatalari cezalandirmayan bir hayati uygulamali olarak yasama yolu olarak tanimlanabilir
Psikodrama bir grup psikoterapi metodu olarak duzenlenmistir. Moreno’nun gruba buyuk bir guveni vardi. ‘ geride kim canli kalacak?’ sorusunu sordugunda, geride kalacak olanlarin yaraticilik ve spontaniteyi hem kullanip hemde yuceltmeleri gerektigini dusunmekteydi. ‘ Eger Tanri geri gelmis olsaydi, grup formunda gelirdi’ derdi. Grup bir cok seyi deneyimler:
– Yalniz degiliz
– Normalligi hissedebiliriz
– İcine dogdugumuz aile grubuna donus
– Grup duygusal gercegin agirligini paylasir
– Bu paylasim formlarinin farkliligi kisiyi ozgurlestirir
– Hikayenin icindeki grup uyesinin hem fiziksel hemde duygusal olarak tasınıyor olmasinin terapotik bir ozelligi vardir
.
Psikodrama Metodundaki araclar:
– Lider
– Grup
– Protagonist
– Yardimci egolar
– Sahne

Lider

Bir cok terapideki grup lideri, terapist ve baslaticidir. Yonetici-lider hareketi yonlendirmede yardimci olmak uzere egitilmis kisidir. Yardim isteyen kisinin algilamasindan bilgiler edinerek dramanin yardimci-yaraticisidir. Asagidakiler liderin gorevlerinden bazilaridir:
– Uygun bir kohezyon ve yapici bir grup iklimi yaratmak
– Grup uyelerini uygun bir sekilde motive etmek ve eyleme dogru isindirmak
– Grup dinamiklerine uygun olarak seansin baslangicindaki etkilesimi saglamak
– Protagonist secimini uygun bir sekilde yonlendirmek, seansin subjesi olarak dusunulen ama secilmeyen diger grup uyelerine ozen gostermek
– Protagonistle eylemin hazirligiyla ilgili tedavi kontrati yapmak
– Terapotik anlasmayi olusturmak
– Terapotik dramanin yer alacagi eylem alani veya sahneyi hazirlamak
– Protagonistin kesfedecegi alani belirlemesi icin yeterli ozgurlugu tanimak
– Protagonistin sozel mesajlari kadar sozeldisi mesajlarina da dikkat etmek
– Her sahnenin olusumu icin uygun ve yeterli zaman ve alanin saglanmasi
– Yardimci egolarin rollerine girmelerine yardimci olmak
– Eylemin icindeki ana problemi tanimlamak ve protagonistin bunu konusmasindan daha cok gruba gostermesini saglamaya calismak
– Rol degisimi gibi psikodramatik tekniklerin kullanilmasiyla problemin dis kenarlarindan temeline dogru hareketi saglamak
– Problemin temeli duygu katarsisis, icgoru katarsisi, gulme katarsisi veya tamamlanma katarsisi gibi liderin uygun bir sekilde maksimumunu yasatacagi surecleri kapsayabilir
– Hem protagonist hem de grup icin en uygun guvenlik durumunu yaratmak
– Gruptaki gizlilik ilkesi ve fiziksel guvenlikten emin olmak
– Psikodramanin grup icinde bir bireysel seans degil grup sureci oldugunu unutmamak
– Seanstaki sunulan materyalin butunlenmesi icin grup ve protagonist icin en uygun sonlandirma surecini yapmak
– Seanstan sonra protagonistin grupla yeniden butunlesmesini saglamak
– Seansta yardimci ego olarak rol almis uyelerin rol geribildirimlerini dinlemek
– Protagonistle ozdeslesen grup uyelerinin katarisi ve tamamlanmalarina yardimci olmak ve kendi deneyimlerini paylasmalarina olanak saglamak
– Protagonisti yararsiz paylasimlardan ve grubun analizinden korumak ve seans sirasinda grup uyelerinin kendilerini en cok icinde hissettikleri anlarla ilgili benzer deneyimleri paylasmalarini saglamak,
– Uygunsa liderin kendi hayat hikayesinden paylasim yapmasi

Grup

Bir psikodrama grubunun ortalama sayisi 10-15 kisi arasindadir. En az 3 en fazla 400 kişiden olusan gruplar gordum. Buyuk gruplarda duygusal materyal grup sayisinin ustune cikar, gruptaki kisiler grup sayisini sanki azalmis cekmis gibi hissederler, ve gruptaki 25 kisinin spontan olarak kendileri olmalari sasirticidir.
Grubun icinde bir cok sosyal rol temsil edilir. Mesela protagonist alkolik ise, gruptaki bir anne, kardes,es veya terapist paylasim esnasinda kendi durumlariyla ilgili sureci paylasirlar. Oynanan problemle ilgili olarak diger rollerden gelen geribildirimler protagonistin icgorusu icin cok kiymetlidir. Bir cok rolun temsil edildigi seanslarda problemin sosyal kisimlarinin arastirilmasi soz konusudur. Psikodrama gruplarini diger gruplardan ayiran yonlerden biri gruptaki her uye tarafindan temsil edilen rollerin cesitliligidir. Bir gun icinde hepimiz ebeveyn, ogul veya kiz cocugu, is sahibi, arkadas, sevgili, vatandas, patron, ogrenci ve hatta uyuyan, yiyen, aglayan gibi somatik rollerin icindeyizdir. Kendi hayatimizda aldigimiz rollerden farkli olarak grupta baska biri icinde bir rol almamiz gerekebilir mesela olen bir anne gibi. Eger olen anne rolune secilen kisi diyelim ki daha onceden grup icinde ‘ kurban’ rolunde olarak hissedilmekte, protagonistin olen annesi rolune secildiginde protagonistle olen anne rolundeki kisiyle daha once olmayan bir etkilesim olusacaktir. Bu sekilde protagonistle olen anneyi oynayan uye arasinda olusan iletisim bu uyenin psikodrama grubundaki rol yapisini oldugu gibi degistirebilir. Rol yapisinda grup icinde gerceklesen bu ani degisim diger gruplarda olusabilecek rol katiligini da engelleyecektir. Boylece grup icinde her uyenin aldigi her cesit rol uyelerin rol repertuarini genisletecektir. Dusuk kendine guvene sahip bir grup uyesinin alacagi cesur bir rol gizli sakli problemli ogrenilmis davranislardan yaraticiligin cikmasini saglayarak hem kendini hem grubu sasirtabilir.

Protagonist

New Yorkta 78. cadde ile Broadway’in kesistigi noktada Moreno Enstitusu olarak tanınan tiyatroda calismistim. Haftanin 7 gecesi tahtadan yuvarlak bir sahne, bir lider ve seyirciler vardi. Tiyatronun onunde arkasinda veya orta sıralarda herhangi bir yerde oturan herhangi bir seyirci-bir profesor, bir ev hanimi veya bir musluk tamircisi – psikodrama seansinin subjesi olarak secilirdi.
İnsangolunun problemleri vardir. Normosis morenonun normal olma cabasi anlamında gecen kelimelerinden biridir ve bizim en iyi halimizi tanimlar. Psikodrama psikotiklere yardım icin dizayn edilmis olmasina ragmen, ayni zamanda herkes icin iliskilerin terapisidir. Harekete baslayan ilk kişi anlamini iceren protagonist kendi calismalarini yapan grup uyelerinden olusan grubun sesini temsil eder. Protagonist hayatıyla ilgili calismak istedigi alanı ifade eder: olum korkusu, kizimla ilişkim, işteki otorite problemim gibi. Lider protagonistle beraber sunulan problemle ilgili ornekleri iceren sahneler kurarak olası davranıs tekrarlarını arastırır. Su andaki probleme, gecmis tekrarlarına bakmak ve konunun temelini ve koklerini olusturarak cozume ulasma hali amaclar arasındadir boylece gelecekteki davranıslar daha uygun bir yaklaşım hali kazanabilir. ‘Spontanite’ eski duruma yeni bir tepki veya yeni duruma uygun bir tepki olarak tanimlanabilir. Daha once yazilmis olan metnin atilmasi dusuncesi bir eylem metodu olarak psikodramanin kavramsalliginda cok hayati bir oneme sahiptir. Protagonist daha once tamamiyle iyi bir amacla yazilmis ama sonradan gunluk hayat beklentilerine uymayan bu yasam metnine tekrar bakma sansini elde eder. Kisinin bu metni artik bugunun yasam fonksiyonlarina yetmeyebilir. Mesela ‘ cesur’ bir metni veya tanimlamasi olan kisi kaybettigi ailesinin ardindan yas tutamamisken, ‘cesur’un yeni metniyle beraber gozyaslarina izin verme rahatligina ulasabilir , bu yeni tanimlama aslinda ‘cesaretin kendi icinde oldugunu kesfetme gercegidir. Bu cesit bir cesaret kisinin ailesinden gelen rol repertuarinda olmayabilir ama bu icinde bulundugu yeni aile grubunda yillardir icinde sakli duran cesaret kendini ifade edici yeni bir ilkim bulabilir.

Yardimci Ego

İlk katildigim gruplardan birinde gordugum anda hic hoslanmadigim bir psikiyatrik hemsire vardi. Bu hemsire protagonist oldugunda gruptan onun icsel duygularini en iyi anlayip soyleyemediklerini soyleme konusunda ona yardim edebilecegini dusundugu bir grup uyesi secmesi istendi. Beni esi-double olarak secti. Bu secimi beni cok sasirtti ama ne zaman onun yaninda durupta bir takim olarak calistigimizda onu cok iyi anlayip ondan hoslanmamamdan vazgectim ve onun icsel gercegini farkettim. Ayni zamanda ne kadar bir parcamin onda da oldugunu farkettim. Kendimizle ilgili basedemedigmiz seyleri bir kenara iteriz ve hoslanmadigimiz her davranis aslinda bizi kendi icimize dondurur, iste bu gercegi ogrendim.

Kaybettigi anne babasiyla ilgili hic bir sekilde ‘yas yasamamis olan bir danisanin ‘cesaret ve gucluluk’ kavramlarini algilayisi farkliyken ‘gozyaslarini koyuverme’ rahatlamasiyla beraber ‘ cesaret ve gucluluk’un yeni bir tanimini yapabilir.
.
Yardimci ego protagonistin yasamindaki onemli kisiyi grubun icinde temsil eden herhangi bir grup uyesidir. Bir aile uyesi veya isteki bir meslekdas gibi protagonistin hayatindaki dissal rollerle ilgili olabilir. Ya da double-es olarak tanimlanan kisinin korku dolu tarafi, cocuk tarafi veya kendi ic sesi seklindeki icsel rolu olabilir. Es-double aciklanmayanlarin sozlerle veya sozsuz olarak aciklanmasina yardimci olur. Moreno ruha giden yolun sozlerden degil sozsuz iletisimden gectigine inandigi icin, yardimci ego protagoniste konusulmayan sirlari vucut hareketleri, vucut durusu ve uzaklik gibi durumlarla ifade eder. Bir keresinde 20 yillik karisiyla normal bir aksam yemeginde sohbet eden bir adamin double i-esi olmustum.Karisina bobrek yemegi sevmedigini soylerken, yumrugunu sikiyordu. Esi olarak bende yumrugumu siktim ve one dogru bir adim attim. Yumrugumu masaya vurdum ve dedim ki ‘ Anlasilmamaktan yoruldum, bosanmak istiyorum’. Adam bana bakti ve sasirmis bi sekilde karisina donerek ‘ bende’ dedi. Kelimeler degil sozsuz olarak gercegin ipucuydu konusan. Kelimeleri gercegi maskelerken vucudu bilgiyi tasiyip sunmustu. Ve daha sonra kendi gercek duygularini aciklamayi secti.
Olmekte olan bir ebeveynin rolunde olan bir yardimci ego vedalasmak uzere kollarini ifade edilmeyen duygularla kalakalmis olan protagoniste uzanir. Bu uzanan kollar yillarca aciklanmamis sevgiyi ifade eder. Protagonist rol degistirdiginde, tum yillar boyunca saklanmis duygulari konusmaya ve gostermeye basladi. Ogul rolune gecmesiyle beraber kapali kalmis tum spontanite aciga cikacaktir. Insanlar genellikle kendi rollerinden farkli bir baskasinin rolunde iken daha spontan olurlar. Rol degistirme psikodramayi harekete geciren bir makine gibidir. Protagonist gruptan onemli kisiyi oynayacak uyeye model olur ve boylece grup uyesi o role girer. Bu sekildeki onemli rol degistirmelerle protagonist baska bir kisiyi oynayarak rollerin sinirlarini deneyimler. Yardimci ego olan kisi yaratilmis olan rolu o kisi imis gibi oynamaya baslar. Bu rol protagonistin algilamasi dogrultusunda oynanir.

Sahne

Psikodrama hayatin kendisini temel alir. Kisi yasadigi hayati sahnede tekrar canlandirir. Eger bir konusma mutfakta geciyorsa, masa ve iskemleler koyar ve kapinin, pencerelerin, buzdolabi ve lavabonun oldugu yerleri varsayarak onlara bir alan yaratiriz.
Kisinin bireysel alaninin gerceginin yaratilmasi kisinin gercekten orada olmasina yardimci olur ve o alanda varolan ve olmayan duygularin uretilmesi saglanir.Eger biri cocuklugundan boyle bir masada konusma sahnesi hatirlarsa, sahnedeki insanlari oynayacak kisiler gruptan secilir. Bu sekilde kisinin yasayan alanina bakma haliyle aylar surecek olan konusma ve mulakat surecinden daha fazla bilgi alinabilir. Bir keresinde genc bir adamin yarattigi bir alana dairesine davet edilmistim. Sanki parmak uclarinda yurur gibi ayaklarini kaldirarak yuruyordu. Neden boyle oldugunu sordum, dedi ki: ‘ bozulmus sutu yere doktum, her yerdeler’. İzolasyonun konusmasiydi bu olmayan ziyaretciler, koku ve goruntuyle ilgilenmeme hali. Kendi izolasyonunun en onemli ipucu yasam alaniydi. Bundan sonraki hedefimiz neden hic arkadasi olmadigi ve neden kendini geri cektigiydi. Kelimeleri gercegini saklarken, icinde yasadigi ‘sahne’ guvenilir olan gercekligi bize vermekteydi.

Psikodramanin Asamalari-Fazlari:
Her psikodrama isinma, oynama, paylasim fazlarindan olusur.

Isinma

Isinma yaratim olasiligini olusturan bir atmosfer saglar. Birinci faz kisinin lidere, gruba ve metoda guvenmesini saglayan bir fazdir. Bulundugun Oda seni kollariyla sardiginda daha onceden asla anlatamayacagini dusunduklerini aktarabilme olasiligi olusur.
Grubu isindirmanin cesitli yollari vardir. Moreno bunu kisilerin birbiriyle rahatca konusmalarini ‘karsilasmalarini’ saglayarak yapmistir. Calisacak temasi olan kisi grup tarafindan protagonist olarak kabul edilir. Protagonist seciminin bir diger yolu calismaya hazir oldugunu dusunen kisinin ortaya gelmesidir. Baska bir yol ise yaratici bir grup egzersizi esnasinda seansin subjesinin isinmasi ve ortaya cikmasidir. Buna protagonist merkezli isinma denir. Kendi kendini aday gosterme isinmasinda, kisiler subje olmak icin kendilerini ortaya getirirler. Bu isinma calismalari hem protagonist seciminin yapilmasini saglarken hem de kisilerin gruba guvenerek daha ozgur hareket etmelerini, grupta kohezyon ve guvenligin olusmasini, uyelerin problemlerini daha yaratici, sevgi ve sefkat dolu bir ortamda sunmalarini saglar.

Oyun-Eylem

Dramanin bu bolumunde, lider ve protagonist problemin yuzeysel kismindan temeline dogru hareket ederler. Psikodrama bir cesit zihnin harekete gecme anlamini icerir. İcsel dramanin ortaya cikmasidir ve bu sekilde kisinin icindeki drama dis drama haline donusur. Lider dramadaki onemli kisilerin gruptaki yardimci egolar tarafindan canlandirilmasini saglar Orijinal psikodrama sahnesi yukariya dogru cikan 3 kattan ve bir daireden olusur. İlk kat seyircilerin , ikinci kat kendi kendine konusma-soliloque- ve dramanin disina cikabilme kati ve en ustteki kat dramanin canlandirildigi yerdir. Bu bicim problemin yuzeyinden temeline dogru calismak uzere planlanmistir. Psikodramatik seanslardaki eylem sahne alaninda yer alir. Drama devam ederken diger grup uyeleri rolleri olmadikca bu sahne alani icinde yer alamazlar. Drama basladigi anda sahne bir anda bir rituel alanina donusur. Orda olmasi gereken olay veya durum sadece orada canlandirilacaktir. Grupta psikodrama icin ozel olarak dizayn edilmis bir sahne alanı yoktur cunku bu anlamda ne ozel olarak ne de metodolojik olarak sinirlar yoktur.

Paylasim

Lider bolumunde bahsedildigi uzere, paylasim grup katarsisi ve butunlenme icin bir zamandir. Geribildirimden cok ‘sevgi bildirimi’ anlamini tasir, olayin analizinden cok cagrisimlarin tanimlanmasina calisilir. Gruptaki her birey hangi noktalarda ozdeslestigini kesfetmeye calisir ve herkes ne kadar protagoniste benzediklerini dusunurler. Yunan dramalarinda siklikla gorulen, seyircilerin baska birinin hikayesini seyrederken kendilerinin temizlenmesidir. Paylasim bu ogrenme surecinin yakalanarak grup uyelerinin kendilerini duygularini temizlemesi duzenlemesi ve icgoru kazanilmasina firsat verir. Ayni zamanda protagonist baskalarinin kendi hikayesine farkli noktalardan ne kadar benzerlik gosterdigini duymasi kendi tecrubesini normallestirmesine yardimci olur. Bazen genel olarak seansin verimliligi paylasim seasinin derinligiyle olculebilir. Paylasimin baska bir amaci da sureci sogutmak, grup eyleminden sonra bireysel gercekliklerin icine tekrar girme yolunu bulmaktir.

Psikodrama icsel dramayi disari cikarir boylece icerdeki drama kisinin disindaki drama haline gelir
Liderlerin egitimiyle ilgili surec analizi denilen baska bir bolum daha vardir. Bu bolumde yonetme acisindan rasyonel ve teorik hipotezler ve kontrat incelenir. Lider egitimci ve grup uyeleri tarafindan teknik yonler tartisilir. Liderin sahneden sahneye gecisleri, hangi noktalarin abartilacagi, neyin neden calisildigi ve daha farkli nasil calisilabilecegi arastirilir.Ogrenci, lider, grup uyelerinden gelen geribildirimler cok kiymetlidir.

Guc ve uyarilar

Psikodramanin ve bir cok bireysel teknigin kullanimlariyla ilgili dikkat edilecek bazi uyarilar vardir. İlk ve belki de her seyden en onemli olan belirli bir teknigin kullanim sebebini amacini mutlaka bilmek gerektigidir, bir amac bir on dusunce olmadan kullanilan teknik protagonist icin tehlikeli olabilir.
Bazi teknikler bazi bireyler acisindan cok guclu, agir olabilir. Bazilari cok gizli bilinmez bazilari da korkutucu olabilir.
Bazen bireyi acan bir teknigin kapanisa dogru zorluk ve gereklilik yaratabileceginin bilincinde olmak onemlidir. O yuzden psikodramatist eger o anki gerceklik durumu buna musaade etmiyorsa mutlu bir sonlandirma yapmakla ilgili cok hassas olmalidir.
Kurtaj, taciz, tecavuz, ensest gibi gunluk hayatta karsilasacagimiz problemler cok daha fazla hassasiyetle ele alinmasi gerekir. Protagonistin ihtiyacini karsilarken ayni zamanda onun ozelini muhafaza ederek, saygi ve ozenle hareket edilmesi lazimdir (Goldman ve Morrison, 1984).

Egitim

Psikodrama egitimi ruh sagligi uzmanlari icin yuksek lisans duzeyinde bir egitimdir. Lisans egitiminden sonra en az 2-3 senelik bir egitimi kapsar. Psikodramatist kendi terapi ve supervizyonlarini alirken egitimci olmak isteyenler ise klinik ve teorik gelisimlerini takip etmek zorundadirlar.

Verimlilik

Grup psikoterapisinde terapotik faktorlerle ilgili genis capta bir arastirma yapilmistir ( Bloch ve Crouch, 1985). 1955te Corsini ve Rosenburg grup terapisiyle ilgili 300den fazla makale yazdilar ve sonuclari duygusal, bilissel ve eylemsel olmak uzere 3 ayri kategoride topladilar.
Yalom ( 1975) katarsisle beraber kisilerarasi ogrenme, grup butunlesmesi ve icgoru faktorlerinin denekler tarafindan en onemli gorunen faktorler oldugunu buldu.
Peter Felix Kellermann (1992) icgoru, katarsis ve kisilerarasi ogrenmenin psikodrama grup psikoterapisinde en onemli terapotik faktorlerden oldugunu saptadi.
Alman Psikodramatist Greta Leutz somut elle tutulan gorunen hale gelenle daha kolay ugrasilabilecegi ve boylece kisinin daha rahat degistirebilecegini soyler ( Leutz, 1985). Bu bilicdisi surecten bilincli hale gecis kisinin kendi davranislari uzerinde kontrolu saglamasina neden olur.
Kellermann (1992) asagida gorunen Psikodramanin terapotik sureci aktive eden faktorlerine ait bir model olusturmustur:

 

Psikodramanin terapotik surecleri modeli
TERAPİST
YETENEKLERİ
DUYGUSAL
BİLİSSEL
HHAREKETE DAYALI
İCGORU
DİREKAC
PANIŞ
KİSİLERARASİ
HAYALI
  tele (8)
-mis gibi(9)
DAVRANİSSAL
BELİRGİN OLM
acting out
sihir

 

Psikodramanin Sonuclari

Psikodramayi hic deneyimlememis olan bazi uzmanlar bir terapotik metod olarak psikodramadan korkarlar. Sureci daha da abartili olarak algilayanlar potansiyel tehlikelerine dikkat cekerler. Bazilari ise sosyal psikolojinin en temel kurallarini bozan yuzeysel bir degerler sistemi olarak algilar. Her iki grupta Psikodramanin bilimsel olarak arastirilan terapotik potansiyelinin farkinda degillerdir.
Bu kontrollu arastirmalar psikodramanin hem kendi basina hem de davranisci,psikoanalitik ve varolussal-insancil diger psikoterapi cesitleriyle baglantili olarak da calisabilecegini gostermistir (Kellermann, 1992).

Kimler Kullanabilir?

Psikodrama bireysel ve sosyal problem alanlariyla davranissal rahatsizliklar arasindaki alanda yer alan insanlara yardimci olabilir.
Psikodrama normal bir danisana catisma cozumunde, norotik biri icin cocukluk catimalarinin ortaya cikarilmasinda, psikotik biri icin somut eylemlerle gercegi yeniden kazanmada ve narsistik ve sinir kisilik bozukluklarinda ise ayrimlasma ve bireysellesme alanlarinda yardimci olacaktir’ (Leutz,1985). Leutz, Karp ve digerleri psikodramanin psikosomatik rahatsizlarda da basarili sonuclar verdiginden bahsederler.
Psikodrama motive olmus kisilere yardim edebilir. Katilimcinin dissal gercekligi kaybetmeden rol oynamanin hayali surecine katilabilmesi onemlidir. Bundan baska katilimcilar:
– durtu kontrolunu kaybetmeden duygularinin kabarmasini deneyimlemek
– iliskiler olusturmak icin kapasiteye sahip olmak
– endise ve hayalkirikligina toleransli olmak (egu gucu)
– psikolojik farkindalik
– regresyona adapte olabilme kapasitesi, gibi surecleri deneyimlerler.
(Kellermann, 1992)

Psikodramayi hem bireysel hem de cift terapisi seasnlarimda verimli olarak kullanmaktayim. Tek seansin icinde genellikle sinirli hedefler vardir ve belirgin somut bir alana konsantre olmak gerekir. Boylece psikodrama kriz yonelimli veya tek konuya odaklanma agirlikli durumsal olaylarla da calisarak psikoterapinin kisa sureli terapileri icinde yerini alir.

Marcia Karp Holwell Psikodrama ve sosyodrama merkezi egitimcisi ve yoneticisi
http://www.marciakarp.org/

Referanslar

Bloch, S. and Crouch E. (1985) Therapeutic Factors; in Group Psychotherapy, Oxford: OUP.
Corsini, R. and Rosenburg, B. (1955) “Mechanisms of Group Psychotherapy Processes and Dynamics”, Journal of Abnormal and Social Psychology.
Goldman, E. and Morrison, D. (1984) Psychodrama: Experience and Process, Kendall Hunt.
Karp, M., Holmes, P. and Watson, M. (1994) Psychodrama Since Moreno, Routledge.
Karp, M. and Holmes, P. (1992) Psychodrama:Inspiration and Technique, Routledge.
Kellermann P. F. (1992) Focus on Psychodrama, London: Jessica Kingsley.
Leutz, G. (1985) “What is Effective in Psychodrama?’” Mettre sa vie en Scene, Paris.
Leveton, E. (1979) Psychodrama for the Timid Clinicians New York: Springer.
Moreno, J.L. (1953) Who shall survive? New York: Beacon House.